Göbeklitepe
11.500 yıllık tarihiyle
dünyanın en eski yeridir el-Ruha (Urfa)... Bu arkeolojik bilginin de kanıtıdır
Göbeklitepe...Yapılan kazılar sonucunda, kitapları yeniden yazdıran
mekandır...
Neolitik döneme ait
bilgi veren Göbeklitepe insanoğlunun avcılık ve toplayıcılıkla birlikte,
tarıma da geçtiğinin bilgisini verir. Göbekli tepe aynı zamanda dünyada
ilk tarımın yapıldığı yer olarak söylenebilir.
Dünya'nın en eski yeri 5000
yıllık tarihi ile Malta olarak bilinirdi. Göbeklitepe kalıntıları bulunduğunda
tüm arkeoloji kitapları alt-üst olur ve yeniden yazılır. 1. dereceden sit alanı
olarak da kabul gören Göbeklitepe tarihçiler tarafından Adem ve Havva'nın
dünyaya indiği yer olarak tahmin ediliyor.
Halfeti
Urfa'ya gidip de ziyaret edilmeden dönülmeyecek çok özel
bir yer daha...
Halfeti'yi görmek
Urfa'ya çok sonraki ziyaretlerimde nasip oldu. Urfa'nın Birecik ilçesine bağlı
Halfeti'yi gezdim, gördüm sonunda.2000 yılında Birecik barajından dolayı sular
altında kalan Halfeti, turistik bir değer de kazanmış.
Halfeti'ye
indiğinizde teknelerle rehberlik edecek olan kaptanlar yönlendirmeye başlıyor
sizi...
Bu tekne birazdan kalkacak abi! Birazdan
dolar, buyrun burdan! gibi cümlelerin ardından kendimize ait tuttuğumuz tekne,
fondada Urfa tınılarıyla başlıyoruz yolculuğumuza...Hem kaptanımız hem de
rehberimiz olan bey yolculuğumuzun 1.5 saat süreceğini; Savaşan köyünü , çay
molamızı ve dönüşümüzü haber veriyor bize. Büyük suların üstünde gezintimize
başlıyoruz. Önce baraj etrafındaki evleri görüyoruz; okuduğum bilgilere göre bu
evler ermeni ustalar tarafından yapılmış, hepsi Fırat nehrine bakar ve hiçbiri
birbirinin önünü kesmezmiş.
Gezintimize devam ederken sol
üst tepede Rum Kale'yi görüyoruz.
Rum Kale tarihte birçok
medeniyet tarafından ele geçirilmiş ve farklı isimlerle anılmıştır. Aziz Nerses
Kilisesi ,Barşavma Manastırı ve Kale ; Rum Kale içinde bulunan mekanlardan.
Rum Kale
Ardından tarihte toplu mezar ve
yerleşim yeri olarak kullanılan mağaraları görüyoruz.
Teknemiz salaş bir çay
bahçesine yaklaşıyor ve sağ tarafımızda Savaşan Köyü...
Yanıbaşımız da sular altında
kalmış bir cami, sadece minaresi ayakta...kimbilir tekneyle gezerken üzerinden
geçtiğimiz ne yapılar vardır diye düşünüyor insan. Cami'nin sadece minaresinin görünüyor olması suların ne kadar yükseldiğinin de kanıtı gibi...
Savaşan Köyü
Hemen köyün sağ tarafındaki yirmi hanelik
mağaraların yerleşik hayata geçilmeden önce kullanılan barınaklar olduklarını
öğreniyoruz.
Ve dönüş...
Halfeti'ye veda ederken ; siyah gül'ü de
sormadan edemiyorum rehberimize . Bir tek Halfeti'de yetişen siyah gül
koparıldığında renginin değişmesiyle Rabbimin dünyada gözler önüne serdiği bir
mucizesidir de...
Urfa Sıra Geceleri
Urfa kültürünün vazgeçilmezlerinden sıra geceleri...
İlk olarak 2011 de gittiğim sıra
gecesini ikinci olarak düğün zamanımda yaşayacaktım...
Sıra gecemiz Yıldız Sarayı Konukevinde ...
Konukevine giden dar sokaklarda yol
alıyoruz. Tarihi urfa konaklarından biri olan konukevinin geniş avlusunda yol alırken ; bu konağın zamanında eşimin dedesine ait olduğunu sonradan satıldığını
üzülerek öğreniyorum...
Oldukça kalabalık olan bir salona
girerek, bize özenle hazırlanmış olan yer masamıza oturuyoruz ve Urfa'nın eşsiz
lezzetleri...fonda Urfa türküleri...gecenin sonuna doğru gelen çiğ köfte
ziyafeti...
Yıldız Sarayı Konukevi
Kulağımızda Urfa tınıları ile; Sıra
gecelerinin geçmişine de bir göz atalım.
Sıra geceleri,dost meclisleri..Dostların
sıra halinde oturarak bir araya geldiği ve sohbet ettiği meclislermiş
aslında.Belki zamanla turizminde etkisiyle buna müzik,oyun ve bol ikramda
eklenmiş.
Güzel bir gecenin sonunda 2012 de tekrar
gelmek üzere Yıldız Sarayı Konukevine veda ediyoruz...
Bakırcılar Çarşısı
Balıklıgöl'ün arka tarafında bulunan
bakırcılar çarşısında, bakırcılığı hala devam ettiren zanaatkarlarla
karşılaşabilirsiniz. Bakıra dair bir çok eşyanın bulunduğu çarşı uğrak yerler
arasında.
Gezmekle bitiremediğim ve hala göremediğim
yerlerinin olduğunu bildiğim Şehr-i Urfa'yı burada noktalıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder